İslam’da kıyamet, dünya hayatının sona erdiği, bütün canlıların yok olacağı ve hesap gününün başlayacağı büyük bir olaydır. Bu olağanüstü anın zamanını sadece Allah (c.c.) bilir. Ancak, İslam’da bazı alametler ile kıyametin yaklaştığına dair işaretler verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hadislerinde kıyamet alametlerinden sıkça bahsetmiştir ve bu işaretlerin bazıları Kuran-ı Kerim’de de geçmektedir. Gelin, kıyametin yaklaştığını gösteren en önemli beş işarete bir göz atalım.
1. Deccal’in Ortaya Çıkışı
İslam kaynaklarına göre Deccal, kıyamet alametlerinin en büyüğüdür. Deccal’in zuhur etmesiyle dünya üzerinde büyük bir fitne ve kargaşa yaşanacak, insanlar imanla imtihan edilecektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Deccal’in fitnesinin ne denli büyük olduğunu şöyle anlatır:
“Benim ümmetim içinde Deccal’den daha büyük bir fitne yoktur.”
(Müslim, Fiten, 126)
Deccal’in tek gözlü, güçlü bir yapıya sahip ve insanları büyüleyici bir kişiliği olduğuna inanılır. Onun ortaya çıkışıyla birlikte insanlar, iman ve küfür arasında keskin bir sınavdan geçecektir. Deccal, Allah’ın izniyle olağanüstü işler yaparak insanları kandırmaya çalışacak ve kendisini ilah ilan edecektir. Ancak, onun fitnesine kapılanlar büyük bir hüsrana uğrayacaklardır.
2. Mehdi’nin Gelmesi
Mehdi’nin gelişi de kıyametin büyük alametlerinden biridir. İslam’a göre Mehdi, dünya üzerindeki zulüm ve adaletsizliği ortadan kaldıracak, insanları Allah’ın yoluna döndürecek olan adil bir liderdir. Hadis-i şeriflerde Mehdi’nin kim olduğu ve ne yapacağı açık bir şekilde tarif edilmiştir:
“Dünya zulüm ve haksızlıkla dolduğunda, Allah (c.c.) benim neslimden birini gönderecek. O, yeryüzünü adaletle dolduracak.”
(Tirmizî, Fiten, 52)
Mehdi, İslam’ın ahlakını tekrar hakim kılacak ve Deccal ile olan büyük mücadelede Müslümanların öncüsü olacaktır. Onun gelişi, adaletin ve hakkaniyetin tekrar yerini bulacağı bir dönemin müjdecisidir.
3. Güneşin Batı’dan Doğması
Kıyametin alametlerinden bir diğeri ise güneşin batıdan doğmasıdır. Bu olay, kainatın düzeninin bozulacağının en büyük göstergelerinden biridir ve insanların imana gelmeleri için artık çok geç olacağı bir zamandır. Kuran-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulmaktadır:
“Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır kazanmamış kimseye o günkü imanı fayda vermez.”
(En’am Suresi, 158. ayet)
Bu ayet, güneşin batıdan doğduğunda, artık insanların tevbe kapısının kapanacağını ve yaptıkları hataları telafi etmelerinin mümkün olmayacağını ifade eder. Bu, aynı zamanda kıyametin çok yakın olduğuna işaret eden bir alamettir.
4. Dabbetü’l-Arz’ın Çıkışı
Dabbetü’l-Arz, kıyamet alametlerinin en gizemlilerinden biridir. Dabbetü’l-Arz, Kur’an’da ve hadislerde bahsi geçen bir varlık olup, kıyametin yaklaştığını insanlara haber vermek üzere yeryüzünde ortaya çıkacaktır. Kuran-ı Kerim’de Dabbetü’l-Arz’ın çıkışı hakkında şöyle buyrulmaktadır:
“O söz başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dabbe (canlı) çıkarırız; o da insanların ayetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler.”
(Neml Suresi, 82. ayet)
Dabbetü’l-Arz’ın çıkışıyla insanlar büyük bir korkuya kapılacak, çünkü bu olay Allah’ın azametini ve kıyametin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gözler önüne serecektir.
5. Ye’cüc ve Me’cüc’ün Ortaya Çıkışı
Ye’cüc ve Me’cüc de kıyamet alametleri arasında önemli bir yer tutar. Bu iki topluluk, dünya üzerinde büyük bir yıkım ve kaos yaratacak, karşılarına çıkan her şeyi yok edeceklerdir. Onların çıkışı, kıyametin son safhalarından biridir. Kuran-ı Kerim’de Ye’cüc ve Me’cüc’ün ortaya çıkışıyla ilgili şu ayet yer alır:
“Ye’cüc ve Me’cüc (seddi) açıldığı zaman, onlar her tepeden akın ederler.”
(Enbiya Suresi, 96. ayet)
Ye’cüc ve Me’cüc, dünya üzerindeki düzeni bozacak, insanları korku ve dehşete sürükleyecektir. Bu dönemde Müslümanlar için büyük bir sınav başlayacak ve ancak Allah’a sadık olanlar bu kaostan kurtulabileceklerdir.
Kıyametin Gizemli Yakınlığı
Kıyamet alametlerinin ortaya çıkması, dünyanın sonunun yaklaştığını bize gösterir. Ancak unutulmamalıdır ki, kıyametin ne zaman kopacağını sadece Allah bilir:
“Kıyametin ilmi, ancak Allah’ın katındadır.”
(Lokman Suresi, 34. ayet)
Bu ayet bize, kıyametin ne zaman kopacağına dair bilgi sahibi olmadığımızı ve her an hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatır. Kıyametin büyük ve küçük alametleri bizlere bir uyarıdır; dünyaya gereğinden fazla bağlanmamak, ahiret hayatına hazırlıklı olmak için sürekli bir tefekkür içinde olmalıyız.
İslam, dünya hayatını bir geçiş süreci olarak kabul eder ve asıl ebedi hayatın ahiret olduğunu vurgular. Bu yüzden, kıyametin alametleri bize sadece birer uyarıdır. Müslüman, her zaman Allah’a yönelmeli ve hayatını O’nun rızasına uygun şekilde geçirmelidir. Ahiret yolculuğuna hazır olmak için elimizden gelen gayreti göstermeli, bu dünya hayatının geçici olduğunu unutmamalıyız.
Kıyametle ilgili bu işaretler, insanlara hem bir uyarı hem de bir hatırlatıcıdır. İman edenler için bu alametler, daha fazla ibadet ve dua için bir fırsat niteliğindedir. Allah, kıyamet günü herkesin hesabını eksiksiz ve adaletle görecektir. Rabbim, hepimizi kıyamet gününe ve ahiret hayatına hazır olan kullarından eylesin!
Kıyamet alametleri hakkında daha fazla bilgi edinmek, ahiret yolculuğuna dair derin bir farkındalık kazandırır. Ancak bu alametler yalnızca birer uyarı ve hatırlatıcıdır; esas olan, bu işaretler karşısında nasıl bir tutum sergilediğimizdir. Her bir alamet, insanlık için bir ders niteliğindedir ve iman edenler için yol gösterici mahiyettedir. Şimdi, kıyamet yaklaştığında ortaya çıkacağı bildirilen diğer önemli alametlere göz atalım.
6. İsa (a.s.)’ın Yeryüzüne İnişi
İslam inancına göre Hazreti İsa (a.s.), kıyamete yakın bir zamanda gökten inecek ve İslam’a tabi olarak insanları doğru yola davet edecektir. Onun gelişi, hem Deccal’in fitnesini sona erdirecek hem de insanlığa rahmet olacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İsa (a.s.)’ın nüzulü (inişi) hakkında şöyle buyurmuştur:
“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa adaletli bir hakem olarak inecektir; haçı kıracak, domuzu öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır.”
(Buhârî, Enbiyâ, 49)
İsa (a.s.), İslam’a tabi olarak Müslümanların saflarında yer alacak ve insanları hakikate davet edecektir. Onun gelişiyle birlikte dünya, bir süre adalet ve barış içinde yaşayacak, İslam’ın hükümleri yeniden tesis edilecektir. Ancak bu barış dönemi de kıyametin kaçınılmaz sonuna işaret eden geçici bir süreçtir.
7. Büyük Dumanın Ortaya Çıkması (Duhan)
Kıyamet alametlerinden bir diğeri de büyük bir dumanın yeryüzünü kaplamasıdır. Bu duman, hem müminler hem de kafirler için büyük bir imtihan olacaktır. Müminler bu dumandan hafifçe etkilenirken, kafirler ağır bir şekilde etkilenerek büyük acılar çekecektir. Bu olay Kuran-ı Kerim’de şu şekilde ifade edilmektedir:
“Göğü açık bir duman getireceği gün bekle. Bu, insanları saracak acıklı bir azaptır.”
(Duhan Suresi, 10-11. ayetler)
Bu duman, kıyametin yaklaştığının açık bir işareti olarak tüm yeryüzünü kaplayacak ve insanlara büyük bir korku verecektir. İnsanoğlu bu dumanın dehşetiyle yüzleştiğinde, dünya hayatının ne denli geçici olduğunu bir kez daha fark edecektir.
8. Üç Büyük Yer Çökmesi
Hadislerde kıyametin yaklaştığı dönemde yeryüzünde üç büyük yer çökmesi olacağı bildirilmiştir. Bu yer çökmeleri, doğu, batı ve Arap Yarımadası’nda meydana gelecektir. Bu büyük doğa olayları, insanlara Allah’ın kudretini ve kıyametin yaklaştığını hatırlatacak nitelikte olacak. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet, üç büyük yer çökmesi olmadıkça kopmaz: Biri doğuda, biri batıda ve biri de Arap Yarımadası’nda.”
(Müslim, Fiten, 39)
Bu yer çökmeleri, dünya düzeninin bozulduğunun ve büyük bir felaketin yaklaştığının açık bir işaretidir. İnsanoğlu bu olaylar karşısında çaresiz kalacak ve ilahi kudretin büyüklüğünü derinden hissedecektir.
9. Ateşin İnsanları Bir Araya Toplaması
Kıyametin büyük alametlerinden biri de yeryüzünde devasa bir ateşin çıkması ve insanların bu ateşin etkisiyle toplanmasıdır. Bu ateş, Arap Yarımadası’ndan çıkacak ve insanları büyük bir kalabalık halinde mahşer yerine doğru yönlendirecektir. Bu olayla birlikte insanlık, son hesap gününe hazırlanacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Son olarak Yemen’den bir ateş çıkacak, insanları toplayacak ve onları kıyamet yerine sevk edecektir.”
(Buhârî, Rikâk, 38)
Bu ateş, insanları öyle bir şekilde etkileyecek ki, herkes bir araya toplanacak ve kıyametin büyük dehşeti artık kaçınılmaz hale gelecektir.
10. İman’ın Yavaş Yavaş Kaybolması
Kıyametin yaklaşmasıyla birlikte, iman edenlerin sayısında da büyük bir azalma meydana gelecektir. Hadislerde belirtildiği gibi, zaman geçtikçe insanlar İslam’ın emirlerine ve yasaklarına daha az riayet edecek, dünya hırsları ağır basacak ve ahiret inancı zayıflayacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Öyle bir zaman gelir ki, insanlar namazı terk eder, emanet gözetilmez ve dürüstlük kalmaz.”
(Tirmizî, Fiten, 35)
Bu hadis, kıyamete yakın bir dönemde toplumun ahlaki ve dini değerlerinin zayıflayacağını ve İslam’ın esaslarına bağlılığın azalacağını açık bir şekilde ifade etmektedir. Bu süreç, insanlığın manevi bir buhrana sürüklendiği ve kıyametin yaklaştığının bir diğer işareti olarak kabul edilmektedir.
Kıyametin bu işaretleri, dünya hayatının geçiciliğini ve ahiret hayatının gerçekliğini bizlere hatırlatır. Her bir alamet, Allah’ın kudretini, büyüklüğünü ve sonsuz hikmetini gözler önüne serer. Biz Müslümanlar, kıyamet alametlerine bakarak dünya hayatında daha dikkatli ve bilinçli yaşamaya gayret etmeliyiz. Çünkü bu alametler, aslında birer uyarıdır ve ahiret yolculuğuna hazırlık için bize fırsat tanımaktadır.
Her bir kıyamet alameti, bizi imana ve ibadete daha sıkı sarılmaya teşvik eder. Dünyanın geçici olduğunu, asıl olanın ahiret olduğunu her daim akılda tutmak gerekir. Rabbim, bizleri bu işaretlere kulak veren, dünya hayatının geçiciliğini fark eden ve ahiret hayatına en güzel şekilde hazırlanan kullarından eylesin.
